Depresyon ve egzersiz... Bu iki kelime sizce birbiriyle bağlantılı olabilir mi? Araştırmalara göre cevabımız evet olmalı. 13.02.2019 tarihli The New York Times'da çıkan araştırma haberi tam da bu konu üzerine. JAMA Psychiatry dergisinde yayınlanan araştırmaya göre; günde en az 15 dakika boyunca koşmak ya da daha yorucu bir egzersiz yapmak depresyonu yenmeye yardımcı oluyor. Hatta araştırmadaki bir başka buluş da, genetik olarak depresyona yatkın bireyler bu egzersizleri yaptığında yapmayanlarla karşılaştırıldığında depresyona girme ihtimalleri hayli düşüyor. Bu arada sadece koşmak ya da yorucu bir egzersiz yapmak değil, ev işi ya da sadece yürüyüş yapmak da depresyonu önleyici faktörlerden. Burada tabi 15 dakikadan ziyade en az 1 saatin daha etkili olduğu sonucuna varılmış. (Haberin linki: https://www.nytimes.com/2019/02/13/well/mind/exercise-may-help-to-fend-off-depression.html )
Buna ek olarak ünlü nörobilimci Wendy Suzuki'nin 2011'de yapmış olduğu TED konuşmasında egzersiz yapmanın beynin bilişsel kapasitelerini geliştirdiğini iddia ediyor. Diğer bir deyişle, Suzuki'nin araştırmalarına göre, düzenli yapılan egzersizler hafızayı güçlendiriyor, öğrenmeyi kolaylaştırıyor, yaratıcılığı artırıyor ve işe daha iyi konsantre olmamızı sağlıyor. Kendisi araştırmalarında ders verdiği sınıfın öğrencilerinin beyinlerindeki hipokampüsü incelemiş. (Hipokampüs başta hafıza olmak üzere beynimizde bilişsel becerilerimiz için en önemli bölgelerden biridir.) Sonuç olarak ise hipokampüslerindeki yeni hücre artışını (öğrenmeyi gösterir) ve olan hücrelerin daha uzun yaşadığını (uzun dönemli hafıza hakkında bilgi verir) tespit etmiş. (Konuşmanın linki: https://www.youtube.com/watch?v=LdDnPYr6R0o )
Yukarıda bahsettiğim iki araştırmayı da şöyle bir birleştirmeye çalışalım. Wendy Suzuki, egzersizin beynin bilişsel işlevlerine olan olumlu etkilerinden bahsederken, JAMA Psychiatry dergisindeki araştırma depresyonu yenme ve önleme konusunda egzersizin ne kadar başarılı bir yöntem olduğunu ifade ediyor. Baktığımızda Bilişsel Davranışçı ekole göre depresyonlu danışanlar depresyonun fiziksel belirtilerine (uykusuzluk, iştah problemi gibi) ek olarak bir de düşünce olarak kendilerini en değersiz ve yetersiz hissederler. Bütün dünya başlarına yıkılmış da kalkmaya halleri yokmuş gibi düşünürler. Elimizdeki bu iki araştırma şunu gösteriyor ki; depresyonu olan danışanlar egzersiz yapmak gibi fiziksel bir aktiviteyi düzenli ve belli miktarda yaparsa düşünce sistemlerinin değişmesi daha beklenir bir sonuç olacaktır.
O zaman ne diyoruz? Depresif hissettiğimiz zamanlarda ya da gerçekten depresyonda olduğumuzda kumandayı elimize alıp TV karşısında yayılmak ya da bütün gün insanların çoğu sahte olan mutluluklarını izleyerek kendimizi daha da kötü hissetmek yerine dışarıya çıkıyor ya da ev içinde egzersizler yapıyoruz. Eskilerin dediği gibi "Harekette bereket vardır."
Hadi, harekete geç!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder